Have an account?

24 Eylül 2013 Salı

TÜP BEBEK TEDAVİSİ İÇİN MERKEZ SEÇİMİ YAPARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Tüp Bebek Merkezi seçimi, 6 Mart 2010 tarihinde yürürlüğe giren yeni ‘Tüp Bebek Yönetmeliği’ ile daha da önem kazanmıştır. Transfer edilen embriyo sayısına yasal kısıtlama getirilmesi merkez seçimini daha önemli hala getirmiştir. Merkez seçimi yaparken dikkat edilecek hususlar;

1. Merkez ne kadar zamandır faaliyette? Ne kadar yoğun? Merkezde çalışan ekip (klinisyen ve embriyolog) ne kadar zamandır tüp bebek ile uğraşmaktadır?
2. Gebelik oranı nedir? Özellikle başlanan uygulama başına eve canlı bebekle gitme oranı nedir?
3. Saygın embriyo dondurma programı var mıdır? Çözme sonrası embriyoların hayatta kalma oranı nedir? Embriyo çözme transferi başına gebelik ve eve canlı bebekle gitme oranı nedir?
4. Merkeze başvuran ümitsiz hastalara dürüstçe bilgilendirme yapılmakta mıdır?

Elbette, yukarıda bahsedilen hususlara doğru bilgi ile ulaşmak, günümüzdeki internet ile yazılı ve görsel basındaki bilgi kirliliğini de dikkate alır isek, zor olabilir. Yine de çiftlerin, araştırmacı olarak, o merkeze giden ve tedavi olan hastalara ulaşarak deneyimlerini paylaşmalarını tavsiye ediyorum.



17 Eylül 2013 Salı

ÇİFTLER NE ZAMAN TÜP BEBEK MERKEZLERİNE BAŞVURMALIDIR? 

 Klasik tanım olarak, bir yıl düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilememesi durumunda, çiftlerin tüp bebek merkezine başvurmasını önermekteyiz. Ancak, tanımımız bu şekilde olsa dahi, gebelik planlayan çiftlerin, korunmayı bıraktıkları dönemde, gebeliğe engel yaratacak bir durum olmadığını tespit etmek amacıyla, üreme sağlığı uzmanına muayene olmalarını ve rutin kontrollerinin yapılmasını önermekteyiz. 

 Bu ön kontrol, bayanda gebe kalmakta sıkıntıya ya da gebelik oluşursa devamına sakınca yaratabilecek bir faktör olup olmadığını tespit etmek amaçlıdır. Muayene sırasında ne gibi problemler saptanabilmektedir? Örneğin, myom varlığında, özellikle bu myom rahim iç tabakasına yakın yerleşimli ise gebelik planlanmasından önce myomların alınması gerekebilir. Çünkü rahim içine baskı yapan myomlar embriyonun tutunmasına olumsuz etkide bulunabilirler ve bazı yayınlarda da düşük riskini de arttırdıkları rapor edilmiştir. Bu nedenle bu yerleşimde olan myomların, boyutlarından bağımsız olarak alınmalarını önermekteyiz. Rahim içinde yer işgal eden polipoid oluşumlar varlığında ve doğumsal olan rahim içinde perde (uterin septum) olması durumunda da gebelik öncesi cerrahi yaklaşımda bulunmak gerekebilir. 

 Gebelik planlanması öncesi yapılan bu ön kontrolün bir avantajı da, bayandan kan sayımı, hepatit B, kızamıkçık ve bazı diğer enfektif hastalıklar açısından gerekli testlerin yapılabilmesi ve folik asit desteği planlanabilmesidir. 

 Elbette günümüz koşullarında artık bayanlar, kariyer planları ve yaşam koşullarının değişmesi nedeniyle daha ileri yaşlarda evlilik planlayabiliyor ya da çocuk sahibi olma yaşını daha ileri yaşlara bırakabiliyorlar. Bu nedenle, genel tanım olarak bir yıl korunmasız cinsel ilişki denenmesi önerilse de, eğer bayan yaşı 35 yaşın üstünde ise bu sürenin 6 aya indirilmesi gerektiğini hatırlatmakta fayda görürüm. Özellikle de bayan yaşı 40 yaş ve ötesinde ise, çocuk sahibi olmayı planladıkları noktada çiftler tüp bebek merkezine başvurmalıdırlar. Herkese mutlu bir gün dileklerimle....